YAĞMURLA GELEN CESET BÖLÜM 1

Aralık 9, 2025 - 11:40
Aralık 12, 2025 - 14:16
 0  50
YAĞMURLA GELEN CESET BÖLÜM 1

YAĞMURLA GELEN CESET

 

 

Gökyüzü kapkara olmuş, içindekilerini dökmek için var gücüyle çakıyor ve bardaktan boşalırcasına yağmur bırakıyordu. Derin ve karanlık ormanda göz gözü görmüyor, sadece yağmurun sesi işitiliyordu. Hayvanlar yıldırım ve şimşek seslerinden korkmuş ve bir köşeye gizlenmişlerdi.  Sadece ağaçların yaprakları ve dalları, yağan şiddetli yağmurla bir o tarafa bir bu tarafa sallanıyor ve ayakta durmaya çalışıyordu. Kaynağı ormanın derinlerinden çıkıp gelen küçük nehir adeta şahlanmış, debisini arttırmış, dev bir anakonda gibi kıvrıla kıvrıla, hırçınca akmaya çalışıyordu.

Nehrin kenarında çalılık ve dallara sımsıkı tutunmuş bir el, deli gibi akan sudan çıkmak için var gücüyle uğraş veriyordu. Arada başını sudan çıkarıp, derin derin nefes alıyor, sonra tekrar vahşi sulara gark oluyordu. Ancak tutunmaya çalıştığı dal elinden kayıp gitmiş ve yükselen sular onu çekip alarak gözden kayboluncaya kadar sürüklemişti. Bedeninin ağırlığıyla suyun içine gömülen bu zavallı adam, artık kurtulamayacağını anlayınca, kendini serbest bırakmış ve canavar gibi kükreyen suların pençelerinin arasına girmişti.

……..

 

Dr Charles Kimball usul usul yanan ateşin karşısında İngiliz fincanlarıyla çayını yudumluyordu. Son günlerde çalıştığı bu kasabada işleri çok yoğun gidiyordu. Kafasında gelecek haftanın planlarını yaparken birden antika telefonu acı acı çalmaya başladı. Pazar Pazar kim onu rahatsız ediyordu. Sürekli onu arayıp hastalıklarını anlatan yaşlı Joe olabilir miydi? Oflaya puflaya istemsiz bir şekilde elini telefonun ahizesine atarak yavaşça kaldırdı. Telefondaki ses nefes nefese idi. Arayan Komiser Niko Salazar’dan başkası değildi.

-Alo Dr Kimball rahatsız ettiğim için özür dilerim. Acil bir durum olmasaydı sizi tatil gününüzde rahatsız etmezdim. Ancak ,gelip hemen görmeniz gereken bir durum var.

- Tamam ,peki nereye gelicem komiser?

-Ember Forest’in girişine gelin ben sizi oradan aldırırım.

-Ormanda ne işiniz var komiser merak ettim?

-Şimdi telefonda anlatamam. Gelip kendiniz görmeniz gerekiyor?

-Peki tamam hemen çıkıyorum. Deyip telefonu hızla kapattı. Askıda bulunan kalın montunu aldı. Odasında bulunan acil tıp çantasını da hemen yanına alarak hızla kapıdan çıkmıştı. Arabası hemen evin önündeydi. Anahtarını montun cebinden çıkarıp çalıştırdı. Hızlı bir manevrayla yerinden çıkıp kasabanın dışında dağların eteğinde bulunan ormana doğru yol almaya başladı. Şerif ona bir şey anlatmamıştı. Oldukça merak ediyordu. Karşılaşacağı manzarada ne vardı. Deli gibi kafasında dönen sorularla ormanın giriş kapısına gelmişti.

 

 

Tepkiniz Nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow