VIZBEY’İN BODRUM GÜNLÜKLERİ

VIZBEY’İN BODRUM GÜNLÜKLERİ

Haziran 20, 2025 - 15:14
Haziran 21, 2025 - 23:22
 0  730
VIZBEY’İN BODRUM GÜNLÜKLERİ

VIZBEY’İN BODRUM GÜNLÜKLERİ

YAZAN: BİKE S. DEMİRKIZ

 

1.     Gün – Check-in

Sıcaklık: 38°C | Kan Durumu: Turist tipi A+ bol | Uçuş yoğunluğu: %45

Sabah 04.00. Vızzelda beni kafamdan dürttü.  “Uyansana be adam! Bavulu dün akşam hazırlasaydın ya. Her şeyi yine bana bıraktın.  Bu evde her işi ben mi yapacağım.  Sabahlara kadar 3 kuruş kan bulacağım diye cebelleş, sonra eve gel adam osura osura uyusun.” “Haklısın karıcım çocuklar bir durmadı ki bütün gün, benim de içim geçivermiş işte” Sen şimdi az dinlen ben şimdi yapıveriyorum valizleri.”

Sabaha karşı, “Baba bu saatte niye uyandırıyorsun ya” diye viyaklayan üç küçük larvamız Vızsu, Vizlara, VIzhan, baldız Vızgül ile kocası Vızdık ve ergenus larvaları Vızcan, kaynana Vızdiyenur ve onun sabit fikirli ablası Vızlahat’la, (tabi kocalar çoktan sizlere ömür), hep beraber konvoy halinde yola çıktık. Yoldan da kendi annem Vızzade, annemin ablası Vızbahar teyzem ve bonus: Dünürümüz Vızeyla Hanım da konvoya eklendi. Yorucu bir uçuş sonrası Saat sabah 09.00’sularında Bodrum’a vardık. Ben ve bacanak Vızdık tüm bavulları ve çocukları sırtlayarak, oflaya puflaya Pansiyona girmeyi başardık.

Pansiyonun adı: Villa Hülyavız.
Bizi karşılayan Hülyavız Hanım’ın ta kendisi. Bir Sivrisinek, evet. Ama Bodrum tarzı:
Pembe gözlük, sarı parlak kanatlar yeni röfleden çıkmış belli, yüz göz estetik yaşını tahmin bile edemiyorsun ve elinde bir KanPOS cihazı.

“Villa Hülyavız’a hoş geldiniz sevgili Vızgilller.

Bu sene fiyatları bir miktar güncelledik:

Havuz kişi başı 250 KanTL.
Gölgelik + şemsiye 100 KanTL.
Çocuk sinekse ekstra 200 KanTL, çünkü fazlaca vızıldıyorlar.”

Kaynana kıyameti kopardı:
“Bu kadar paraya Yunanistan’da bir ay Ağustos böceği gibi yer içerdik. Bir sivri sinek diğerine böyle yapar mı Hülyavız Hanım, her yıl ailecek geliyoruz ama bu kadarı da fazla artık? Bodrum sinekten bile yağ çıkarmaya başlamış, seneye istikamet belli oldu Yunan adaları.

“Vizdiyenur hanımcım, ne yapacaksın ekonomik şartlar bizleri de zorluyor” “Hem Yunan adaları pek bir tehlikeli.  Her yer Yusufçuk kaynıyormuş, insanın memleketi gibi yok valla. Burada rahat edersiniz, hesapta bir şey yaparım güzel ablama, siz yabancı değilsiniz”

2. Gün – Kadınlar Gecede, Erkekler Larva peşinde

Kadınlar akşam makyajlarını yapıp çıktılar, sabaha karşı 05.00'de rimeller akmış, kanatlar dağılmış halde ancak döndüler.
Bir koca olarak haliyle sordum:

“Hanım neredeydiniz bu saate kadar?”

Vızzelda ayakta zor duruyor, sarhoş: “Onca masrafı kolay mı karşılıyoruz sanıyorsun, tüm gece tam mesaideydik.”

“105’teki İskoç turisti üç kişi ortak emdik. Alkol oranı yüksekmiş. Üzerine barda bir iki Kanadalı’ya rastladık ne aldılarsa artık ne zaman sabah oldu anlayamadık. Ay çok çakır olduk, hemen yatıyoruz.”

Baldız ekliyor:

“Kanadalı üstelik veganmış. Biraz yavandı kanı ama, ehh... protein proteindir ne yapalım.” “Yalnız Bodrum eski Bodrum değil artık, tadı kaçmış buraların, mekanlar kan ağlıyor”


Annem Vızzade mırıldanıyor:

“Bizim zamanımızda kadın sinekler gece adabıyla uçardı... Şimdi hepsi bar sineği olmuş, tövbe tövbe!”


Bu sırada Vızzelda suratıma bile bakmadan uyumaya gitti, gözleri kapalı talimatları sıralamayı unutmadı ama:

“Sen çocukları erkenden havuza götürüver, onları güneşe çıkarma, gölgede yüzsünler.

Ben de “tabi karıcım” deyip, sabah larvaları havuzun klorlu sularında bol bol yüzdürdüm. Peşlerinde koşturdum.  Diğer erkek sivrisinekler de aynı durumdaydı:

Kimi bebek bezi değiştiriyor, Kimi mango suyu şişesinde çırpınan larvasının peşinde, Kimisi gölgede sessizce göz yaşı döküyor. Bacanak Vızdık, oğlu ergenus Vızcan’ı gözüyle takip ediyor. Vizcan dişi ergenusların peşinde, şurada harika bir İngiliz biliyorum sizi kana götürebilirim diye her güzele yanaşıyor.  Kızlarsa kendi aralarında kıkırdayarak vızlıyorlar.

Teyzeler balkona yayılmış dedikodu malzemesi arıyorlar:

“Bu sene gelen turist kalitesi çok düştü be kızlar... geçen sene İsveçli turistten bir yudum aldıydım, tadı hâlâ damağımda.”

3. Gün – Dünür Kavgası, Kan Savaşı

Vızlahat Teyze sabah sabah tenhada kıstırdı beni ve gözümün içine baka baka:

“Vızzelda senden önce kime yazıyordu biliyor musun? Bir orman sineğine. Pek de yakışıklıydı. Sen ne oldun? Limon çekirdeği gibi kaldın!”

Kendi evde kalmışlığının intikamını böyle alıyor o da.

Baldız Vızgül seferden dönmüş, pek neşeli:

“Ay sabaha karşı İtalyan bir turist buldum, tam espresso kıvamında. Hızlı içiliyor, ağır çöküyor.”

Benimse kahvaltım: karpuz çekirdeği ve bardaktan sehpaya akmış portakal suyu.

Bu sırada Havuz başında kaynanam Vızdiyenur ile Annem Vızzade her zamanki gibi birbirine girmiş:

Vızdiyenur :“Kızım evlendiğinden beri evi geçindireceğim diye sineklikten çıktı. Kan diye alkollü turist emiyor!”  “Oğlun ne işe yarar? Sabahtan akşama çocuk bezliyor. Kan bile ememiyor, neymiş kan tutuyormuş beyimizi!”

Vızzade: Sanki çocukları anasının evinden getirdi. Senin kızın tutturdu üç de üç diye. Gençliğini yediniz oğlumun. Daha kariyerinin başındaydı.  Çoluklu çocuklu bir adama dönüştü. Kim bilir evlenmese daha kaç çiçekten nektar emecekti evladım. Tıkıldı kaldı o emekli evine.

Baldız Vızgül ortamı yumuşatmak için konuyu değiştirdi hemen:

“Ben bugün 203’teki Almanı kendime rezerve ettim, kimse karışmasın. Protein + B vitamini.”

Vızbahar Teyze konuşmaya dahil oldu:

“Eskiden Bodrum’un kanı başka güzeldi. Şimdilerde her şey turşuya dönmüş. GDOlu galiba.”

4. Gün – Fiyatlar Uçmuş, Kadınlar Da

Bodrum’da gece uçuşu yapan kadın sivri sinek sayısı bir hayli artmış bu sene.  Ne var ki turist sayısı düşmüş, ne de olsa fiyatlar malum. Haliyle turist de kaçıyor tabi. Üstelik Afrika’dan kaçak gelen fırsatçı sinekler türemiş, bizim kadınların hedeflerine musallat oluyor. Bu da yetmezmiş gibi bir de hastalık saçtıkları için, insanlar bizlere daha da düşmanca yaklaşıyor. Anlayacağınız hanımlarımız için pabuç buralarda daha da pahalı bu yaz.

Şu bizim larvaları bir yolunu bulup Avrupa’ya gönderebilsek hayırlısıyla, bizden geçti ama bari onların gelecekleri kurtulsun.

Hülyavız Hanım bile dert yanıyor:

“Eskiden her odada İngiliz, Fransız olurdu. Şimdi birinden Bulgar, diğerinden Hintli çıkıyor. Onlar da vejetaryen zaten. Artık bu zamanda sineğe bile bedava kan yok.”

Kaynana öte yandan yine sazı eline almış:

“Seneye kesin Yunanistan’a gideceğiz. Eltimgiller yeni döndüler Adalara gemi turundan, anlata anlata bitiremiyorlar. Hem ucuz hem turisti bol diyorlar.”
“E elbette bürokrat evinde oturunca vize problemleri de yok, Ev sahipleri yeşil pasaportları ile, kâh orada kâh buradalar, eltimgiller durur mu, kamber misali her yerde enselerinde.  Bizim damatsa emekli evinde, çoluk çocuk bir göz odada kıt kanaat geçiniyor.  Bırak Avrupa’yı ben destek olmazsam, Bodrum’da pansiyona bile zor gidecekler yavrucaklar.  

O sırada ben sessizce kola şişesinin arkasına saklanıyorum.   Bizim Larvalardan Vızsu rahat durmuyor, başımı ısırıyor. “Baba baba donmuş kan, donmuş kan” diye tutturmuş. Diğeri Vızhan şezlongda horlayan göbekli adamın üstünde zıplıyor, “yapma çocuğum adam uyanacak şimdi patlatacak kafana şaplağı”. Gözüm üçüncüyü arıyor, “Aa bak kerataya kendi başına havuza atlamış”.” Vızlara çık artık sudan hasta olacaksın giderayak”

5. Gün – Son gece

Ben günün yorgunluğundan perişan, Kadınlarsa geceye hazırlanma telaşında:

Vızzelda banyo aynasında rujunu tazeliyor. Vızgül kanatlarını parlatıyor, frapan bir makyaj yapıyor, az daha uğraşsa kelebek sanacaklar. Kaynana saçlarını kıvırmış, “dalgam doğal” diyor.

Elti Vızeyla Hanım “Bu gece biz de bir kan emeriz canım, buraya kadar geldik boş mu döneceğiz. Yaş yetmiş ama damarlar hala yerinde.”

Bense bavulu topluyorum ertesi güne hazırlık.  O sırada kendi annem omzuma konuyor:

“Oğlum, boşan bu kadından rahat et. Biz sana Vızbahar teyzenle helal kan emmiş bir sinek buluruz. En azından geceleri evinde oturur.”

Larvalar bu sırada birbirini ısırıyor. “Yapmayın çocuğum kanınızı temizlemekten canım çıktı bütün gün.”  Ben onları ayırmaya çalışırken, arkamdan bir ses:

“Ayy vızıldamayı kesin adam uyanacak şimdi.  Hazır baldırı açılmışken, bir yolluk alayım şundan.” Ardından Vızlahat baldıra doğru bir sorti yapıyor.

Vızzelda son hazırlığını yapıyor, doğrusu güzelliği ile halen aklımı başımdan alıyor:
“Bu gece son gecemiz Vızbey.  Artık, kız kıza Bodrum gecelerine akma vaktidir.  Sen de çocukları erkenden yatırıver yarın yola çıkacağız. Beni bekleme, sabah dönerim.”

Bütün yıl çok çalıştı karıcım eğlenmek onun da hakkı tabi. “Tamam karıcım siz eğlenmenize bakın, yollarda dikkatli olun Yusufçuklar buralarda da terör estiriyor diyorlar, karanlık sokaklardan geçmeyin sakın.” Diye tembihliyorum. O da yanağıma bir buse kondurmayı ihmal etmiyor sağ olsun! 

Fonda hafiften bir müzik duyuluyor “Bodrum, Bodrummm…

 

Kapanış Notu:

Şimdi herkes uykuda. Kadınlar son gece uçuşundan döndü, larvalar yorgunluktan baygın. Ben ise bavulu kapattım, kanatlarıma soğuk bir gece esintisi çarpıyor. Bodrum’un o meşhur sessiz sabahlarından biri.

Baldız’ın Vıztagram’a yüklemiş olduğu fotoğraflara bakıyorum:
#SivriAmaHavalı #VızzeldaQueen #BodrumdaKan

Benim etiketim?
#BabaBezDeğiştirirken

Her tatil gibi bu da bitti en nihayetinde.

Belki tatil boyunca çocuk bezledim, karımın eve sağ salim döndüğüne emin olmak için sabahlara kadar uykusuz kaldım, kadınların vızıltısına katlandım ve üç beş şaplak yedim ama…her şeye rağmen ailecek bir aradaydık.
Seneye Yunan Adaları mı olur, yoksa yine Villa Hülyavız mı… kim bilir?

Ama şundan eminim:
Bu sivri sinek ailesi vızıldamayı da tartışmayı da birlikte gülmeyi de hiç bırakmayacak.

Kan portakalı tadında vızıltılı günlerde görüşmek üzere.

VIZBEY

Tepkiniz Nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow

Bdemirkiz Sonsuzlukta Bir Kıvılcım yazarı