Fahim Bey ve Biz (Abdülhak Şinasi Hisar )

Eylül 9, 2025 - 00:14
Eylül 26, 2025 - 15:38
 0  12
Fahim Bey ve Biz (Abdülhak Şinasi Hisar )

Birinci tekil şahıs ağzından anlatılan olaylar kahramanın bir tanıdığının başından geçenler ve 
kahramanın onunla bizzat yaşadığı anılardan teşekkül etmektedir.Roman anlatıcının Fahim Bey'in 
ölüm haberini gazetede görmesi ile başlar.( "Bir gün gazetede "Hazin bir vefat" başlığı altında kısa 
bir fıkra çıktı. "Bursa eşrafından, eski malahatgürazlarımızdan, Tütün İnhisarı İdaresi Mütercimi 
Ahmet Fahim Bey ecel-i mev'udiyle vefat etmiştir. Merhum her cihetle faziletli, hür fikirli, geniş
bilgili, çok nezaketli, şahsına hörmet telkin ettirmiş ve dostları tarafından çok sevilmiş bir zattı. 
Vefatı zayiattandır. Mevla rahmet eyleye!"
İşte öünün cesedi üstüne atılan birkaç kürek toprak gibi, hatırası üzerine kapanan birkaç 
satır yazı! O ölüyü bilmeyenlerden b fıkrayı okuyanlar sanki ne duyarlar?Bir taalihin ademe 
göçmesinden onunla alakası olmayan ne anlar.")
Ardından kahramanın Fahim Bey'le olan ilk karşılaşmaları anlatılıır.("İşte böyle bir akşam babamın 
yanına çıkınca orta yapılı, orta yaşlı, teni kehrüba gibi sarımtırak, dudaklarının üstünü kaplayan 
muntazam kesilmiş sert ve koyu siyah bıyıklarıyla, başı bir kuş kafasını andıran ve insana pek ciddi 
olmak hissini veren birisin,n onun ısrarlarına rağmen oturmayarak gitmeye hazırlandığını gördüm. 
Babam, nasıl olup da daha evvel görüşmediğimize şaşırarak bizi birbirimize tanıştırdı. "Nasıl olur 
da oğlum en iyi arkadaşımım hala tanımaz, ya nasıl olur da en iyi dostum oğlumu hala bilmez?" 
diyordu")
Devamında Fahim Bey'in hayatıyla ilgili şu tanımı yapar (" O zamanlarda iki felsefeleri varmış. Biri, 
memnun ve mesut, "optimizm"; diğeri müşteki ve bedbaht "pesimizm" ki, bir gece içinde birkaçar 
saatlik fasılaile, lodos ve poyraz gibi estikleri olurmuş" ) Gerçekten de kitabın bir bölümünde bu 
görüşün hayatının küçük anlarına olduğu kadar da geneline yayılmış olduğunu ve Fahim Bey'in 
başlarda optimist bir hayat yaşadığını görürüz.
Bu tanışmanın ardından kahramanın devamlı babasından dinlediği hayat hikayesi bize 
nakledilir ve devamında beraber olan anıları anlatılır. Fahim Bey okuduğumuz kadarıyla çok ince 
fikirli, çok bilgili bir adamdır. Okuldan sonra kiraladığı konakta babasının kendinden hoşnut olması için 
senelerce yaşamış, bir yandan da geçim için iş kovalamıştır. Bir ara yakaladığı sefirlik fırsatını da yine 
kendine yakışır bir hikayeyle taçlandırır ve kendisini tanıyan herkesin diline düşecek o sayısız 
kıyafetleri diktirir.
Zaman geçer Fahim Bey Saffet Hanım ile evlenir. Adından iş projelerine olan tutkusu 
başlar.Bunlar için harcadığı çaba ve gösterdiği ciddiyet Fahim Bey'in arkasından deli olduğu 
söylentilerini yayacaktır. Gönülden inandığı bu işlere yatırımcı bulma ümidiyle kapı kapı gezmiş, iş 
hanında kendine bir ofis açmış, hatta işleri bilfiil devam ediyormuşçasına hesap kitap dahi yapmıştır. 
Yazar onun bu hallerini 
("Fahim Bey halden ziyade istikbalde yaşayan bir adamdı.
...
Fahim Bey, cidden, kendine mahsus bir hayal aleminde yaşayanbir manyak, bir "mythomane" 
olmuş değil miydi? o bir ömürdür tahakkuk etmeyen bu işten hala aynı emniyetle bahsetmeye nasıl 
kuvvet buluyordu?") şeklinde izah etmiştir.
Fahim Bey her zaman için büyümeyen bir çocuk gibi çokça umutla yaşamaktadır.Entelektüel 
yanı kuvvetli ve okumayı pek seven Fahim Bey'in kendisine zıt olan eşi ve onun kendine olan innacını 
taze tutmak için diraladığını düşündüğümüz iş yerinde başka bir şeyi yoktur. Yazar kendisini iş 
hanında ziyaret ettiğinde onu uykuda bulur, bana kalırsa Fahim Bey hayatı boyunca uykudadır. 
Gördüğü pek çok rüyadan bir tanesi tüm çevresi ve kendisine umut olur. Zamanla rüya unutulur fakat 
onun ısrarı bitmez. Ömrünün son zamanlarında ise ikinci felsefenin hüküm sürdüğü görülür. 
"Görülüyor ki artık onda pesimizm hakimdir!" diyerek bize bu dönemin başlangıcı haber verilir. Artık 
ümitleri solmuş ve dostlarının çoğunu yitirmiş yaşlı bir adamdır. Yazar onun ölümü üzerinde durmaz 
ve genel ölüm kanaatlerinin ardından Fahimn Bey'e hitap ve suallerde bulunur.
Ne gazete elden düşmüş, ne cenaze defnedilmiş, hatta belki de kahamanımız ilanı okuduğu 
koltuktan dahi kalkmamıştır ki Fahim Bey'in hayatı, zihinde varlığının ve ölümünün anlarının 
muhakemesi edilmiş, bitmiştir. Eğer olsaydı olay örgüsü için anın içinde yarım asır derdim, fakat olay 
bir çember şeklinde örülmüştür.Şimdi başlar, geçmişe döner ve kronolojik bir anı takibinin ardından 
bugüne döner.Bu çizilen çemberde ömrün saatini, düşünce aleminden süzülen anılarla birleştirip pek 
çok yerini çizdiğim bu kitap başlı başına bir zaman imgesi olarak görüyorum. Yazar sanki her bir 
niteliği, karakteri ve mısrasıyla hayatın geçiciliği, ömrün biticiliğiyle bizleri yüzleştiriyor. Saffet 
Hanım'ın misafirliğe giderken kurduğu saati gibi süremiz dolunca kalkıyoruz hayat masasından ve bir 
dostun kalkışına duyulan elemle çeviriyoruz sayfaları. Serüvenine şahit olduğumuz Fahim Bey'e 
rahmet diliyoruz kitabı kapatırken.

Merve Bilge SERTKAYALI

Tepkiniz Nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow