İlk Kitabın Heyecanı, Bir Yazarın Kendine ve Başkalarına Notları

İlk kez kitap yazmak, bir insanın kendiyle girdiği uzun bir mücadeledir. İlk cümleyi kurmaktan cümle savaşlarına, mahcubiyetlerden kurgu ile gerçeği dengelemeye kadar zorlu bir süreçtir. Ancak tüm sıkıntılara rağmen yazmaya devam eden kişi, yalnızca kitabını değil, aynı zamanda kendini de dönüştürür. Bitirme duygusu ise yazara derin bir huzur ve yeniden başlama isteği bırakır.

Ekim 3, 2025 - 07:34
Ekim 3, 2025 - 13:07
 0  100
İlk Kitabın Heyecanı, Bir Yazarın Kendine ve Başkalarına Notları

İlk Kitabın Heyecanı; Bir Yazarın Kendine ve Başkalarına Notları

               Bir kitap yazmak isteyen herkese şunu söylemek isterim: bu yol, düşündüğünüzden çok daha sancılı ama hayal ettiğinizden çok daha güzel bir yolculuk. Ben de ilk kitabımı bitirdiğimde anladım ki, aslında yazmak sadece kelimeleri yan yana getirmek değil, insanın kendisiyle ettiği uzun bir savaştır.

               İlk cümleyi kurmak, insanın hayatındaki en ağır yüklerden biridir. Masanın başında oturursunuz, kalem elinizdedir, önünüzde beyaz bir kâğıt yahut boş bir ekran… Ama o ilk kelime bir türlü düşmez. Çünkü yazmak, sadece dil bilgisiyle ya da hayal gücüyle değil, cesaretle başlar. İlk kelimeyi yazmak, kendi iç sesinizle yüzleşmeye razı olmak demektir.

               Sonrası da kolay değildir. Cümle kurma savaşları başlar. Bir cümle çıkarırsınız, beğenmezsiniz, yeniden yazarsınız. Bazen üç kelimeyi yan yana getirmek için saatler harcarsınız. İçinizde hep bir mahcubiyet vardır: “Ben kimim ki kitap yazıyorum?” diye sorarsınız. Bu soruya verilecek kesin bir cevap yoktur. Ama şunu bilmelisiniz: hiçbir yazar, yazmaya başladığında “hazır” değildir. Hazır hissetmeyi bekleyen, hiçbir zaman başlamaz.

               Yazarken insanın karşısına türlü türlü engeller çıkar. Gün gelir, yazdıklarınız size boş gelir. Gün olur, kurduğunuz kurgunun gerçek hayatta karşılığı olmadığını fark edersiniz. İşte o zaman asıl mesele başlar: kurgu ile gerçeği sentezlemek. Yazı, hayalinizi kâğıda dökerken gerçeğin sert duvarına çarpar. Ve siz o duvarla pazarlık yapmak zorunda kalırsınız. Biraz hayali kısar, biraz gerçeği esnetir, sonunda ikisinin arasında yeni bir hakikat kurarsınız. İşte edebiyat da tam burada doğar.

               Bazen bitmeyecekmiş gibi gelir. Her sayfa, bir öncekinin tekrarı gibi görünür. Bazen kendi kendinize küsersiniz: “Bu kitap benden çıkmaz.” Ama çıkıyor. Yavaş yavaş, satır satır, sabırla… Yazı, insanı zorladığı kadar büyütür de. Çünkü yazmaya devam eden, aynı zamanda kendi direncini de büyütür.

               Bir gün, farkında olmadan son noktayı koyarsınız. İşte o an, bütün zorluklara değdiğini anlarsınız. Bitirme duygusu, insana yalnızca sevinç değil, derin bir huzur da verir. Çünkü o kitap, artık sizden çıkmıştır. Sizin olmaktan çıkar, başkalarının dünyasına açılır.

               O yüzden ilk kez kitap yazacaklara söyleyeceğim şey şudur: Mahcubiyetten korkmayın. Cümle savaşlarından kaçmayın. Kurgu ile gerçeğin kavgasını sabırla sürdürün. Çünkü sonunda ortaya çıkan sadece bir kitap değildir; siz de dönüşmüş olursunuz. Kitap biter, ama yazmak, içinizde hep devam eder.

                                                          

                                                                                                                                                                  Burak ŞAHİN

 

Tepkiniz Nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow

Burak Yazar... İlk iki kitabım "Ben Bir Sokak Lambasıyım" ve "Saklı Silüetler"