AKRAN ZORBALIĞI DEĞİL , AİLE İHMALİ

Ekim 21, 2025 - 01:15
Ekim 24, 2025 - 14:22
 4  29
AKRAN ZORBALIĞI DEĞİL , AİLE İHMALİ

Akran Zorbalığı

Hepimiz haberlerden, sosyal medyadan ya da çevremizden akran zorbalığına şahit oluyoruz. Görüyor, duyuyor ve kimi zaman “hikayene ekle” butonuna basarak paylaşıyoruz; çoğu zaman farkındalık yaratmak, destek olmak için.
Peki, bu yeterli mi?

Her gün onlarca çocuk zorbalıkla baş etmeye çalışırken biz gerçekten ne yapıyoruz? Bilinçli ebeveynler çocuklarıyla konuşuyor, onlarla ilgileniyor; ancak buna rağmen kendini savunamayan, sessiz kalan çocuklar hâlâ çok fazla.

Bir Çocuğun Sessizliği

Evet, çocuklar bazı şeyleri yaşamadan öğrenemez. Hayat, onları güçlü olmaya zorlar. Ancak zorbalığın boyutları artık bir çocuğun “güçlenmesi” sınırını çoktan aşmış durumda.
Masum canların yok olduğu bir noktadayız. Buna hep birlikte “dur” demeliyiz.

Bazı aileler çocuklarını sevgiyle, saygıyla, büyük bir emekle büyütürken; bazı çocuklar ilgisizlik, sevgisizlik ve ihmalin içinde büyüyor. Bu fark, gelecekte toplumun temelini oluşturacak bireylerin karakterini belirliyor. “Çocuk sonuçta, o da bir çocuk.” diyebiliriz belki; ama unutmamak gerekir ki, bugün çocuk olanlar yarın bu toplumun yetişkinleri olacak.

Sorunun Kaynağı: Aile İhmali

Bu noktada artık mesele sadece “akran zorbalığı” değil. Bu, anne baba ihmali sonucu bu hale gelmiş çocukların dışavurumudur.
Çocuklara bağırmak, cezalandırmak çözüm değildir. Hatta artık cezalar çocuklara değil, ebeveynlere uygulanmalıdır. Çünkü 18 yaşından küçük bir çocuk bir suça karışıyor, bir başka çocuğa ciddi zarar veriyor, hatta öldürme kastı taşıyorsa bu sadece çocuğun değil, ebeveynin de sorumluluğudur.

Aileler ne kadar bilinçli olursa, o kadar vicdanlı, merhametli ve sağlıklı çocuklar yetişir. Anne baba, çocuğunu sevgiyle, saygıyla ve uygun şartlarla büyüttüğünde ihmal oranı doğal olarak azalır.

Eğitim Önce Ebeveynden Başlar

Artık çocuklara değil, ebeveynlere eğitim verilmelidir. Çünkü bir çocuk, ilgisiz ve sınır tanımayan bir ortamda büyüdüğünde, özgürlükle saygısızlık arasındaki çizgiyi ayırt edemez.
“Ben çocuğuma bir şey diyemem, özgüveni kırılır.” düşüncesi, en yaygın ve en tehlikeli yanlışlardan biridir. Sınır koymakla özgüven eksikliği birbirine karıştırılmamalıdır. Sınır koyulmadığında, çocuk kendinde her türlü hakareti, kötü davranışı yapma hakkını bulur.

Çocukla doğru iletişim kurmak, onu dinlemek, duygularını anlamak ve yönlendirmek çok önemlidir. Bu nedenle her anne baba, gebelik sürecindeyken bile ebeveynlik eğitimine tabi tutulmalıdır.

Birlikte Daha İyi Bir Dünya Mümkün

Bu dünya hepimizin…
Ve bu dünyada her canlının özgürce yaşama hakkı var.
Yaşamın kıymetini bilmek, kendi üstümüze düşen sorumluluğu yerine getirmek aslında bu kadar zor olmamalı. Çünkü bir çocuğun yaşamı, bir toplumun vicdanını yansıtır.
O vicdanı korumak da bizim görevimizdir.

 

Tepkiniz Nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow

BurçakSorhun Merhaba, ben Burçak Sorhun. Kafamın içi susmadığında, yazmak susturdu beni. Ama en çok da orada kendimi duydum. İlk romanım Kaldırımda Açan Çiçek, kadınların hayatları boyunca karşılaştığı zorluklara, görünmeyen yaralara ve ayakta kalma mücadelesine dair bir hikâye. Aynı zamanda umudu, direnci ve içimizdeki ışığı da anlatıyor. Yakında bir çocuk kitabıyla da kalplere dokunmaya hazırlanıyorum. Hayatın detaylarında, sokak aralarında, kaldırımda açan çiçeklerde hep bir hikâye ararım. Belki sen de kendi çiçeğini bulursun, satır aralarında.