Ahşap Çerçeve: Kalbin Kırılgan Sınırları

Kalbim bir ahşap çerçeveydi. Sevgileri saklamak istedi ama başaramadı. Bir daha sevmemek için dağıldı ve bir araya gelmedi.

Ekim 9, 2025 - 22:04
Ekim 10, 2025 - 20:16
 0  7
Ahşap Çerçeve: Kalbin Kırılgan Sınırları

Kalbim, eskimiş, boş bir ahşap çerçeveydi. Yılların yorgunluğuyla lekelenmiş, kenarları yıpranmış... Onu en değerli resimlerle doldurmaya her çalıştığımda, ya içindeki hatıralar dayanamayıp düştü ya da çerçevenin kendisi paramparça oldu.

Yine de vazgeçmedim. Düşen her bir parçayı sabırla yerden topladım. Bir araya getirdim, yapıştırdım, onardım. Eskisi gibi karşımda duruyordu; sağlam ve boş. Bense hayatın bana sunacağı en anlamlı, en güzel fotoğrafı bekleyerek biriktirmeye devam ettim.

Yaşanan her an, gözümden düşen acı damlalar bu çerçevenin ahşabını ıslatıyordu. O, artık benliğimin ayrılmaz bir parçasıydı; iyileşmesi için ona sarılıyordum. Cilası kalkmış yerlerini, geleceğe dair kurduğum en parlak hayallerle düzeltiyordum. Onu defalarca yere attılar, ben defalarca yerden topladım.

Sonra o gün geldi. İçinde saklayacağım o mucizevi anlardan birini gerçekten yaşadım. Resmin içinde renkler dans ediyordu. Gözlerim ilk defa etrafa gerçekten gülerek bakıyordu. Çerçevem, sanki az önce alınmışçasına, etrafta ışıl ışıl parlıyordu. Heyecanlandığı zaman, cilalı rengi göz kamaştırıyordu.

Yine düşüp dağılmaktan korkuyordu, bunu biliyordum. Ama bu sefer hem ben hem de o hazırdık; bekliyorduk. Kırılmadan, dökülmeden onu kurtarmayı bekliyordum... Ne yazık ki bu ihtiyatlı bekleyiş, en güzel anları yaşamama mani oldu. Bir süre sonra, bu mucizevi gerçekliğe alıştım. Çerçevem güzeldi ve ortasındaki resim gerçek aşkın kokusunu yayıyordu. Geçmişin tüm acılarını unuttu; güzelliklerin içinde birikmesine izin verdi. Merkezdeki resim etrafa gülümsüyor, ikisi de mutluydu.

Sabahları güneş ışınları çerçevenin yüzünü okşayarak ilerlerdi. O ışınlar geldiğinde resimler gülümseyerek güne merhaba derdi. Yağmur damlaları cama vurduğunda, pervazdan kayıp gitmeden önce çerçeveme bakar, el sallardı adeta. Aşkın melodisi ve yağmurun sesi, odada duygusal bir müzik çalarken, benim tek keyfim her defasında emek vererek topladığım o çerçeveyi seyretmekti. Artık düşmesinden korkmuyordum, çünkü her şeyin olması gerektiği gibi yerine oturduğuna inanıyordum.

Ya da ben sadece inanmak istemeyi seçmiştim.

Bir gün yağmur şiddetini artırdı. Camlara vuran damlalar, duygusal bir melodi yerine en acımasız müziğini çalıyordu. Korkmaya başlamıştım. Çerçevemi göğsümün en derinlerine saklamak istedim. Şimşekler çakıp gök gürlerken, çerçevenin camı çatlamaya başladı. Üstünden akan o damlalar, yağmur muydu, yoksa benim gözyaşlarım mı, ayırt edemedim. Onu korumak istedim; bir kez daha kırılmasına dayanamazdım.

En büyük şimşek düştüğünde, yerinden oynayan camların ardından çıkan fırtına, göğsümün ortasından çerçeveyi çekip aldı ve uzaklaştırmaya başladı. Peşinden koştum, ellerimi uzattım ama yakalayamadım. Ümitsizce yere düşmesini bekledim... Ama düşmedi. Yükseldi. Fırtınanın arasında kalbim havalandı ve aniden duran rüzgarla birlikte yere çakıldı.

Bu seferki düşüşü, öncekiler gibi basit bir dağılma değildi. Her bir parçası, ulaşılması imkansız farklı yerlere savruldu. Çerçevenin içindeki o güzel resim, şimdi bana acımasızca bakıyordu. Parçalarını toplamak istedim; hepsini bulamadım. Kimisi erişilmezdi, kimisi kaybolmuştu.

Günlerce, günlerce ağladım... Çerçevemi bir daha toparlayamadım. Parçalar, sürekli kırılmaktan ve dağılmaktan yorulmuştu; yeniden bir araya gelmeyi, iyileşmeyi ve sevgiye yeniden yer açmayı reddetti.

Bu, onun son mutluluğu oldu. Bir daha asla sevmedi ve asla eskisi gibi bütünleşmedi. Her bir parçası, farklı rüzgarların ve yağmurların peşinde sürüklenerek sonsuza dek kayboldu.

Kalbim bir ahşap çerçeveydi. Sevgileri saklamak istedi, ama başaramadı. Bir daha sevmemek için dağıldı ve bir araya gelmedi.

Tepkiniz Nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow

golge-yazar Gizem Gökmen Bir kalem bir kâğıt, tüm duygulara can veriyor. Kimisi tamamlanıyor, kimisi yarım kalıyor, ama hepsi tozlu sandıklardan çıkarak yaşam buluyor.